Bir zamanlar Yugong adında, 90 yaşında bir yaşlı yaşarmış. Yugong'un evinin önünde birinin adı Taihang, diğerinin Wangwu olan iki dağ varmış ve bu dağlar ulaşımı çok zorlaştırırmış.
Bir gün Yugong evindeki herkesi yanına çağırarak, “Bu iki dağ yolumuzu kesiyor. Onları başka yere taşıyalım, ne dersiniz?” diye konuşmuş.
Yugong'un oğulları ve torunları hep bir ağızdan “Çok haklısınız, yarın başlayalım” demişler.
Yugong'un eşi buna karşı çıkmış ve “Biz burada yıllardır yaşıyoruz, neden alıştığımız bu yaşamı sürdürmeyelim? Bunun yanı sıra bu kadar büyük iki dağdan çıkarılan taşları ve toprakları nereye koyalım?” demiş.
Yugong'un eşinin bu sözleri tartışmaya yol açmış ve sonunda dağdan çıkarılan taş ve toprakların denize dökülmesine karar verilmiş.
İkinci gün Yugong ve ailesi dağı taşıma işine koyulmuşlar. Bir ay geçtiğinde, dağ olduğu gibi duruyormuş.
Komşulardan biri Yugong ailesinin dağ taşıma girişimini gülünç bulmuş ve Yugong'a “Bu kadar yaşlısın, yürümekte bile zorluk çekiyorsun, kocaman iki dağı nasıl taşırsın?” diye sormuş.
Yugong şu cevabı vermiş: “Haklısın, ölmek üzereyim. Ancak oğullarım var. Oğullarım öldükten sonra torunlarım var ve ailem böyle sürüp devam edecek. Dağdaki taşlar ise ne kadar çok taşınırsa o kadar çok azalır; taşlar ve toprak nasıl olsa bir zerre bile çoğalmayacak. Taşıma işine günler, aylar, yıllar devam edilirse, dağ neden taşınmasın ki?”
Yugong ve ailesi yaz kış demeden geceyi gündüze katarak dağı kazma ve kazılan taşları denize götürme işine devam edip durmuş. Yugong ailesinin bu çabaları nihayet Gök Tanrısı'nı duygulandırmayı başarmış ve Gök Tanrısı iki peri yollayarak, iki dağı başka yere taşıtmış.Bu öykü şöyle bir gerçeği anlatır: İş ne kadar zor olursa olsun, azimle devam edilirse, büyük olasılıkla başarıya ulaşılabilir.