Eski zamanlarda bir aristokrat, atalarını anma töreninden sonra bir kap içki çıkartarak yardım eden kalabalığa teşekkür etmek ister. İçkiyi az bulanlar şöyle bir karar verirler: Bu içki hepimize yetmez, ancak birine verilirse, o kişiyi memnun edebilir. Yılan resmini çizme yarışı yapalım. İçki, resmi ilk bitirene verilsin.
Adamlardan biri resmi diğerlerinden önce bitirir ve sol eliyle içki kabını ağızına götürürken sağ eliyle resmine bir şeyler eklemeye başlar ve “Bak, yılana bir kaç ayak eklemek için zamanım bile kaldı!” diye konuşur.
Ancak adam yılana ayaklar eklemeye devam ederken, başka biri resmini bitirir ve adamın elinden içki kabını alarak, “Yılanın hiç ayağı yoktur, nasıl ayaklar eklersin” deyip içkiyi bitirir. Yılana ayaklar ekleyen de bahse konu içkiyi kaybetmiş olur.