Türkçe

Çin’i 70 kez ziyaret eden bir sinologun gözünden Xinjiang ve Tibet

CMGPublished: 2022-06-27 16:58:30
Share
Share this with Close
Messenger Pinterest LinkedIn

Macherras, genel olarak azınlık etnik grupların muamelesi konusunda Çin’in çok iyi performans gösterdiğine, tarihi açıdan çoğu Batılı ülke, özellikle ABD’den daha iyi davrandığına dikkat çekti.

“ABD, Xinjiang’da terörizmi yaymaya çalışıyor”

Macherras, 1998 yılında yazdığı “Çin’in Kuzeybatı Kesimindeki Hanlar ile Müslümanlar Arasındaki ve Müslümanlar İçindeki Sosyal İlişkiler” başlıklı tezde Xinjiang’daki etnik sorunun gelişme eğilimini doğru şekilde öngördü, ABD’nin müdahale yapacağı uyarısını yaptı, Çin-ABD ilişkilerinin etnik sorun nedeniyle kötüleşeceği tahmininde bulundu.

Macherras, Xinjiang konusunun sürekli kışkırtılmasına çok üzüldüğünü ve çok kızgın olduğunu kaydetti. Macherras’a göre, ABD öteden beri elinden geleni yapıp zorluklar yaratıyor. ABD sadece sözde “Tibet’in bağımsızlığı”ndan yana güçlere sermaye ve diğer çeşitli destekler sağlıyor, Xinjiang’da terörizmi yaymaya çalışıyor.

Macherras, “Trump yönetiminin dışişleri bakanı Pompeo, görev sürecinin son gününde bile elinde hiç kanıt bulundurmadan Çin’i ‘soykırım’ uygulamakla suçladı. Bu, çok saçma ve sahtekar bir iddia. Onun halefi ve bazı sözde insan hakları aktivistleri suçlamayı basit şekilde miras edinip, siyasi bir alet olarak kullanıyor. Bu, hiç adil değil, hem de hilekar bir davranıştır.” ifadelerini kullandı.

“Tibet sorunundan sonra neden Xinjiang sorunu belirginleşiyor?”

2008 yılında, Budizm’in Tibet mezhebinin eski dini liderlerinden Dalay Lama ve ABD ile diğer bölgelerde bulunan takipçilerinin teşvik ettikleri yağmalama ve kundaklama gibi şiddet girişimleri görüldü. Ardından Dalay Lama’nın etkisi azaldı. Macherras, bunun bir nedeni olarak belki Dalay Lama’nın aşırı girişimlerinin bir şeye yararlı olup olmadığından veya dine uygun olup olmadığından şüphe duymasını gösterdi, ardından kendisi siyasetten uzaklaştı.

Bir gerçek olarak, Tibet bölgesinde halkın yaşam koşulları hayli yükseltildi, Tibet kültürü de iyi korunuyor. Bu da yalanlara yönelik en iyi cevaptır.

Tibet Özerk Bölgesi’nin merkezi Lahsa kentinde yerliler güneşleniyor ve sohbet ediyor.

Ancak Xinjiang farklı bir durumla karşı karşıya geldi. 1990’lı yıllarda bölgedeki kaos sürekli arttı. Macherras, çoğunun ABD tarafından teşvik edildiğini, Sovyetler Birliği’nin çöküşü ve Orta Asya bölgesindeki İslami aşırıcılığın ortaya çıkmasının kaosu körüklediğini savunuyor.

Shanghai İşbirliği Örgütü’nün kurulmasından birkaç ay sonra ABD’de 11 Eylül Olayı meydana geldi. Dünyayı değiştiren bu olaydan sonra, İslamcı terörizm, en büyük uluslararası sorunlardan biri haline geldi. Aynı dönemde Xinjiang’daki terör olayları arttı, 5 Temmuz 2009’da Xinjiang’ın merkezi Urumçi’de meydana gelen şiddet olayıyla doruğuna ulaştı. Olayda çoğu Han etnik grubuna mensup vatandaş 200’ye yakın kişi hayatını kaybetti.

Macherras, ABD Dışişleri Bakanlığı’nın finanse ettiği bölücü Rabia Kadir’in Urumçi olayının arkasındaki isimlerden biri olduğuna dikkat çekti. Çin’den ABD’ye giden iş kadını Rabia, Çin’i bölmeye çalışan biri ve bol sermayeye sahip.

Macherras, Xinjiang’da görülen ve geniş ölçüde dış güçler tarafından kışkırtılan terörizmin Çin’in ulusal güvenliğini ciddi şekilde tehdit ettiğinin altını çizdi.

29 Aralık 2018’de, Kaşgar Mesleki Eğitim Merkezi’nde 12 ülkenin büyükelçi veya temsilcileri, kursiyerlerle sohbet ediyor.

首页上一页123全文 3 下一页

Share this story on

Messenger Pinterest LinkedIn