Yunus Emre Enstitüsü Çin-Türkiye arasında yeni bir köprü kuruyor
Çok etkileniyorlar. Çinlilerin Türkiye’yi genelde çok iyi bilmediğini, çok iyi tanımadığını, bu yüzden burada Yunus Emre Enstitüsü’nün açılmasının bu alandaki boşluğu giderme konusunda çok önemli bir işlevi olacağını belirtiyorlar. Çok ümitliler. Beklentileri çok yüksek. Türkiye’yi hiç bilmeyen az bilen ya da farklı tanıyan Çinlilerin bu merkez ve merkezin yapacağı faaliyetler sayesinde Türkiye’yi çok daha yakından ve doğru bir şekilde tanıyabileceğini söylüyorlar. En çok ilgi gösterdikleri de başta filmlerimiz, edebiyatımız ve lezzetlerimiz. İkram ettiğimiz Türk kahvesi, Türk çayı, Türk lokumu gibi küçük ama hafızada iz bırakan lezzetlerimiz. Zaman zaman simit ve çay günleri yapmaya çalışıyoruz. Bu ürünlerin tarifini, yapılışını öğrencilerimize, kursiyerlerimize veya Türkolojideki öğrencilerimize göstermeye çalışıyoruz.
Yiyeceklerle ilgili yaptığımız tanıtım faaliyetlerine ilgi çok çok büyük. Yakında da daha farklı el sanatları atölyeleri, müzik atölyelerini salgın önemlemlerinin gevşemesine bağlı olarak gerçekleştirebileceğiz. Türkiye’den hoca getirdiğimizde bu faaliyetlere çok büyük ilgi olacağı aşikar. Şimdiden bunu söyleyebilirim.
CMG: Yunus Emre Enstitüsü Müdürü olarak gelecek projelerde Çin’de işbirliği yapmayı düşündüğünüz kurum ve kuruluşlar ve beklentilerinizi öğrenebilir miyiz?
Tayfun Kalkan: Yunus Emre Enstitüsü’nün bir çalışanı ve bir yöneticisi olarak burada tespit ettim ki; düşündüğümüz, tasarladığımız birçok kültürel faaliyet ve Türk kültürünün tanıtılması projesi için başta Çin Kültür ve Turizm Bakanlığı ve bakanlığa bağlı resmi birimler olmak üzere çok ciddi yerel ortaklar bulabileceğimizi düşünüyorum.
Ardından kurulmuş olan dostluk dernekleri var. Çeşitli alanlarda faaliyet gösteriyorlar. Diğer oluşumlar var, resmi kurumlar. Üniversite ve okulların çok büyük bir ilgisi söz konusu, özellikle akademik anlamda Türkiye araştırma merkezlerinin bulunduğu yerler, birimler bizimle çok yakından ilgileniyorlar ve bizimle irtibata geçiyorlar. Sürekli ortak neler yapabiliriz sorusu ve önerileri ile karşılaşıyoruz, bu bizi çok mutlu ediyor.
Çin kültür endüstrisinin, Çin kültür dünyasının önemli figürleri bizim paydaşlarımız olacak. Önemli müzeler, sanat galerileri, film festivalleri gibi organizasyonlar yapan çeşitli festival organizasyon yetkilileri, fuar düzenleyicileri, kitap fuarları gibi. Güzel sanatlar becerilerinin, eğitiminin verildiği akademik merkezler ve tabii ki Çin’de bizim gibi benzer faaliyetlerde bulunan muadilimiz olan diğer yabancı enstitüler de birçok ortak proje teklifine açık. Neler gerçekleştirebiliriz diye kafa yoruyoruz. Önümüzdeki yıllarda birlikte yapabileceğimiz olası faaliyetler hakkında sürekli fikir alışverişi içindeyiz. Yani hem yerel hem de Çin’de yerleşik yabancı birçok kurum ve kuruluşun destekleri ile ortak faaliyetler yapabileceğimizi düşünüyorum.