Romantik Ay Bayramı kutlanıyor
Çinliler bugün tatilde ve yarına denk gelen Ay Bayramı’nı kutluyorlar. Güz Ortası Festivali adıyla da bilinen bayram, özel olarak Ay için kutlamalar yapılan bir bayramdır.
Ay, Çin kültüründe kutsal bir kudrettir. Doğu veya Batı, dünyanın farklı kültürlerinde zengin imgeleri içeriyor. Bu imgeler arasında bazı ortaklıklar ve farklılıklar bulunuyor. Ay’ın görünüşündeki değişiklikler, insan hayatındaki değişiklikleri yansıttığı savunuluyor. İnsanoğlu, parlak gecelerde Ay’a bakar ve Ay’daki lekeler üzerinde uzun uzun düşünür. Tarihten beri bu lekeler üzerinde hayal kuran insanlar, ayrıca Ay’ın görünen yüzeyi için şiirler yazıp, efsaneler üretmiştir.
Çinlilerin Ay’a besledikleri duyguları bir yabancının anlaması zor
Güneş, aydındır ve insanlara erkeksi bir izlenim bırakır. Işınları zayıf olan Ay ise dişisel özellikler gösterir. Çoğu dilde Ay kadınlaştırılmıştır. Çinlilere göre; eğer Ay’ın cinsiyeti olsaydı, mutlaka kadın olurdu. Yunan mitolojisinde Güneş Tanrısı Apollon ve Ay Tanrıçası Artemis, ikiz kardeşler. Çin’de ise Ay’ın Ay Tanrıçası veya Ay Budası gibi adları var. Ay, dişisel olduğu için sıkça kadınlarla özdeşleştirilir. Güzel bir kızı övmek için onun çiçek ve Ay gibi görünüşü olduğu veya çiçek ve Ay’ı utandıracak güzelliğe sahip olduğu söylenebilir.
Çin milletinin Bahar Bayramı’ndan sonra en büyük 2. geleneksel bayramı olan Ay Bayramı, insanın duygusunu ve doğal olguları en sıkı şekilde bağlayan bir bayramdır. Bu bayram, Çinlilerin birlik ve kalkınma ruhuna güç katar.
Dünyada çok sayıda insan Ay’ı gördüğünde kurt adam veya siyah bir kediyi akılına getirebilir. Ay, Batı’da korku ve uğursuzluğun simgesidir. Bunun dışında, Ay’ın yüzeyindeki lekeler pek romantik görülmüyor sanırım.
Ancak Türk destanlarında Ay ve Ay ile bağlantılı ata ya da ata-hayvan büyük rol oynar. Türklerin kolektif bilinçaltında şekillenen ay hayvanlarından biri kurttur. Kurt kutsal tanrısal bir yaratıktır, Tanrı’nın yeryüzündeki sembolüdür. Bazı masallar, Ay’da bir sırığın ucuna iki tane kova takmış bir kızın, yürüyüp durduğunu anlatır. Annesiz kız, Ay’a yalvarıp, kendisini göğe yükseltip, yanına almasını istemiş. Ay bir gece kızı almış ve yeni evine götürmüş. Her dolunayda bu kız Ay’da görünür olmuş.
Çinlilerin Ay’a beslediği duyguları, yabancıların anlaması zordur. “Ay, yüreğimi temsil ediyor” adlı şarkıyı da sadece Çinliler anlar ve söyler. Avrupa ve Ortadoğu ülkelerindeki kültürlerde bayram normalde dini şahsiyetlerden kaynaklanıyor. Çinlilerin bayram sistemi ise doğa ile ilişkiler temelinde geliştirilmiştir. Çinliler, gökteki dolunayı görünce doğal olarak ailesini, yakınlarını, memleketini düşünüyor, kendi çocukluğunu hatırlıyor.
Dolunayı izleme vakti
Ay Takvimi’ne göre 8. ayın 15. günü, Ay Bayramı olarak kutlanıyor. Bu bayramın uzun bir geçmişi var. Diğer geleneksel bayramlar gibi tarihin akışı içinde yavaş yavaş belirdi Ay Bayramı. Çin tarihinde imparatorlar, ilkbaharda Güneş’e, sonbaharda Ay’a tapardı. Tang (618-907) hanedanı döneminde Ay Bayramı’nı kutlamak, çok yaygın bir gelenek haline geldi.
Bayramın kaynağı günümüzde artık bilinmiyor, ancak halk arasında birkaç efsane dolaşıyor. Bunlardan biri şu şekilde...
Eskiden gökte 10 adet güneş varmış. Bunun sonucunda ormanlar ve ekinler kavrulmuş, nehirler kurumuş ve insanlar ölmüş... Halka yardım etmek isteyen kahraman Houyi, 9 adet Güneş’i okla vurup, düşürmüş ve kalan Güneş her gün zamanında gökyüzünde görünerek insanlara faydalı olmaya başlamış.