Türkçe

Kadim İpek Yolu’nun İzleri:"Yaldızlı Bakır İpek böceği" ve "Batu Hitam Batığı"

CMGPublished: 2023-09-05 10:51:26
Share
Share this with Close
Messenger Pinterest LinkedIn

Çin’deki ipek böceği yetiştiriciliğinin geçmişi çok eskiye dayanıyor. Han Hanedanı döneminde bu alanda ileri bir noktaya gelindiği, devlete ait zanaat atölyeleri kurulduğu biliniyor. Batı Han döneminde ipek ürünler, sadece Çin coğrafyasında değil, İpek Yolu üzerinden Batı Asya ve Avrupa’ya da satıldı. Yaldızlı bakır ipek böceği, Han Hanedanı dönemindeki ipek endüstrisinin ve İpek Yolu’nun önemli bir simgesi ve kanıtı olma özelliğini taşıdığı gibi, İpek Yolu’nun geçmişte Çin ile Batı arasında yürütülen ticaretteki önemli konumunu da yansıtıyor.

“Batu Hitam Batığı”nın maketi

9. yüzyılın ilk yarısında Çin’den yola çıkan bir ticaret gemisi, Endonezya yakınlarında karaya oturdu ve battı. Gemi, 1998 yılında keşfedilene kadar yüzlerce yıl denizin dibinde sessizce yattı. Gemiye, büyük bir siyah resifin yakınında battığı için “Batu Hitam" (kara kaya) adı verildi. Arkeologlar, genellikle Araplar tarafından kullanılan iki veya üç direkli bir yelkenli olan Batu Hitam’ın, Çin’den ayrılarak Güneydoğu ve Güney Asya üzerinden Arap Yarımadası’na dönerken bir karaya çarpıp battığına inanıyor. Gemide Tang Hanedanı(618-907) dönemine ait toplam 25 ton ağırlığında on binlerce parça kültürel eser bulundu.

Batan gemiden çıkarılan bazı eserler, günümüzde Singapur'daki Asya Medeniyetleri Müzesi'nde (ACM) kalıcı olarak sergileniyor. Müzenin Çin sanatlarından sorumlu direktörü Kevin Lam, gemiden çıkarılan kültürel eserlerin o dönemde Doğu ile Batı arasındaki deniz ticaretine dair net bir tablo ortaya koyduğunu belirtti.

“Batu Hitam gemisi, bin 100 yıl öncesinde Tang Hanedanı ile batıdaki Arap devletleri arasındaki deniz ticaretini kanıtlaması açısından benzersiz bir öneme sahip. Gemide bulunan eserler, o dönemdeki eserlerin ambalaj tarzı, Batılı ve Ortadoğulu alıcıların ilgi duyduğu eşyalar ve Çin’in el sanatı seri üretim becerisi dâhil olmak üzere o dönemki ticari temasların hem çeşitliliğini hem de boyutunu yansıtıyor.”

“Batu Hitam” gemisi, Çin medeniyeti ile diğer medeniyetler arasındaki iletişimin bir yansıması. Gemiden çıkarılan kültürel eserler arasında mükemmel bir şekilde korunmuş üç adet mavi-beyaz seramik tabak da bulunuyor. Palmiye yaprağı desenli zarif tabaklar, tipik Orta Asya stilini taşıyor.

Kevin Lam, Çin kültürü ile Batı kültürünün buluşmasına ışık tutan bu tabakların aynı zamanda mavi beyaz seramiklerle ilgili araştırmalar için de önemli bir referans sağladığını dile getirdi.

“Bu üç tabak, Çin’de imal edilen mavi-beyaz seramiklerin tarihi hakkında bilgi edinmemize katkı sağlıyor. Mavi-beyaz seramiklerin ilk çıkışı hakkındaki bilgimiz az. Sadece Yuan Hanedanı(1271-1368) döneminde popüler olduklarını biliyoruz. Bu üç tabak sayesinde, Yuan Hanedanı öncesinde, Tang Hanedanı’na kadar erken bir zamanda da zanaatkârların kobalt mavisi kullanarak beyaz seramik parçalar üzerinde süslemeler yaptığı bilgisine sahip olduk.”

“Batu Hitam” gemisinden çıkarılan sekizgen altın kupa

“Batu Hitam” gemisinden çıkarılan eserler arasında sekizgen bir altın kupa da yer alıyor. Kupanın sekiz kenarına ellerinde farklı müzik aletleri tutan Soğdlu müzisyen figürleri oyulmuş. Soğdlular, bir dönem kadim İpek Yolu üzerinde yoğun faaliyet gösteren bir Orta Asya halkıdır. Tang Hanedanı dönemindeki muhteşem bir müzik sahnesini yeniden canlandıran sekizgen altın kupa, aynı zamanda şimdiye kadar keşfedilmiş Tang Hanedanı dönemine ait en büyük altın kupadır.

首页上一页123全文 3 下一页

Share this story on

Messenger Pinterest LinkedIn