Türkçe

Nuri Bilge Ceylan Beijing'de | Sinemada insan doğası ve ruh

CMGPublished: 2023-05-01 14:51:23
Share
Share this with Close
Messenger Pinterest LinkedIn

27 Nisan günü 13. Beijing Uluslararası Film Festivali kapsamında "Ruh Potresi ve Zamanın Aşınması" temalı bir "Masterclass" etkinliği gerçekleştirildi. Dünya çapında tanınan Türk sinemasının önde gelen isimlerinden Nuri Bilge Ceylan, kendine özgü görsel ve işitsel dilini anlatarak, filmdeki derin insani ve tarihsel arka planı inceleyerek sanatsal yaratımdaki kavrayış ve öyküleri katılımcılarla paylaştı.

Günümüzde Türk filmleri denilince Çinli izleyicilerin aklına ilk gelen isim Nuri Bilge Ceylan’dır. Ceylan’ın imzasını taşıyan “Bir Zamanlar Anadolu”, “Uzak” ve “Kış Uykusu” gibi uzun metrajlı fimler, Cannes'da en iyi film (Altın Palmiye), en iyi yönetmen ve jüri özel ödülü gibi çeşitli dallarda ödüller ve FIPRESCI ödülü olmak üzere uluslararası ödüllere layık görüldü.

Kendine özgü bir sinema diline sahip olan yönetmen Ceylan’ın filmleri şiirsel diyaloglarla doludur.

Ceylan, “Masterclass” etkinliğinde Çinli sinema yorumcusu Dai Jinhua’yla sinema dilini konuştu.

Dijitalleşme teknolojisinin hızla gelişmesine rağmen insanların yine de sinemalara gidip film izlemeyi tercih etmesinden bahseden Ceylan şuları söyledi:

“İnsanlar sinema salonlarında filmlerle daha derin bir bağ kurabilirler. Yalnızlık içinde filmin derin anlamını daha mükemmel bir şekilde keşfedebilirler. Burada dış dünya ile bağlantı kesilebilir, böylece film izleyiciyle daha güzel bir şekilde buluşabilir ve izleyicinin filmi daha derinden anlaması sağlanabilir. "

Bir yönetmenin film çekim sürecine değinen Ceylan şu ifadeleri kullandı:

“Bazı son derece otobiyografik eserlerde mutlaka yönetmenin kendisi hakkındaki düşünceleri ve bu bakış açısıyla insanların kendi ruhani dünyası hakkında daha fazla bilgi sahibi olmalarını sağlamanın bir yolu yer alıyor. Asıl amacım şudur: Herkesin gerçek bir dünya hakkında daha fazla bilgi sahibi olmasını sağlamak.”

Beğendiği Çinli yönetmenlerden Jia Zhangke'nın filmlerini izledikten sonraki duyguları anlatan Ceylan, “Türkiye’de olsa, Çin’de de olsa, dünyanın her köşesinde çekilen realist filmler arasında bir benzerlik vardır. Kültürler ve farklı ırklar değişse de bu tür filmlerde birbirimizi yakın hissediyoruz.”

Film çekerken hep insan doğasını düşünüp incelemekte olduğunu vurgulayan Ceylan, “Sinema dünyasında kendimi bir usta değil, bir öğrenci olarak hissediyorum, film yaratma süreci de devamlı öğrenme ve kendimi keşfetme sürecidir” dedi.

Share this story on

Messenger Pinterest LinkedIn