Her hafta Bir Hikâye (14) Sözle değil, varlığınızla yönetin

"Makam sahibi olmak şeref getirmez, koltuğu kaybetmek utanç nedeni değildir; bir yetkiliye faydasız demeyin, zira bir yerin selameti ona bağlıdır; yönetici halk sayesinde giyinir, beslenir. Sıradan insanları aldatma, zira sen de onlardansın."

Çin’in Henan eyaletinin Neixiang ilçesinin idari binasının önünde asılı olan bu beyit, Çin tarihindeki Qing Hanedanı İmparatoru Kangxi döneminin 19. yılında (1680) Neixiang ilçesinin başkanı Gao Yiyong tarafından kaleme alınmıştır.

Zhejiang eyaletinin Jiaxing bölgesinde dünyaya gelen Gao Yiyong, Kangxi döneminin 18. yılında Neixiang ilçesinin başkanlığına getirildiğinde, savaş yeni sona ermiş, halk evlerini terk etmiş, arazi çoraklaşmış ve iktisadi bunalım yaşanmaktaymış. Bu durum nedeniyle çok endişelenen Gao, hissettiği büyük sorumlulukla geçirdiği uykusuz gecelerden birinde, mum ışığında bu beyti kaleme almış.

Gao Derong

Yunnan eyaletinin Nujiang Lisu Özerk İli’nden Dulong azınlığına mensup yetkili Gao Derong, kendisiyle aynı etnik gruptan insanları daima düşünürmüş. Gao, hayatı boyunca iki kez kararlı bir şekilde memleketine dönmüş.

İlk olarak, genç yaşta dağlardan ayrıldıktan sonra, okulda parlak bir geleceği varmış, ancak o, ücra bir bölgedeki Dulongjiang nahiyesinde öğretmenlik yapmak için dönmüş.

İkinci kez döndüğünde ise artık 50 yaşın üzerindeymiş. Nujiang Lisu Özerk İli Halk Meclisi Daimi Komitesi’nin başkan yardımcılığına terfi ettikten sonra "ofisim Dulongjiang'da olsun" talebinde bulunmuş.

Gao, halkını önemsediği gibi sıkı çalışmayı da savunuyordu. Her gün, sabahtan akşama kadar altı köy geziyor, 50 kilometre yol yürüyerek ondan fazla şantiye inceliyordu. Bu, Gao’nun rutiniydi.

Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping, Kasım 2013'te Shandong eyaletinin Heze bölgesinde incelemelerde bulunurken söz konusu hikâyeyi anlattı. Yetkililer ile halk arasındaki ilişkileri su ile gemi ve su ile balık arasındaki ilişkiye benzeten Xi, yetkililerin halkla birlikte “acı çekmeye, birlikte yaşamaya ve birlikte çalışmaya" devam etmelerini, "halkı sadece sözleriyle değil, onlar arasında boy göstererek, varlıklarıyla yönlendirmelerini istedi. "