Çin’de COVID-19’a yakalanma oranı ABD’den 1678 kat daha düşük

Gelişmiş veya gelişmekte olan ülkeler el birliğiyle COVID-19 salgınıyla, özellikle virüsün Delta varyantı ile mücadele etmek için sınır kapatma, ekonomik faaliyetleri azaltma gibi girişimlerde bulunurken şimdi de yeni bir varyant ortaya çıktı.

Dünya Sağlık Örgütü tarafından Omicron olarak isimlendirilen ve Botsvana ile Güney Afrika’da keşfedilen bu yeni varyanta karşı, birçok ülke hızlı bir şekilde harekete geçip seyahat yasağı çıkardı ve benzer hızda yeni tedbirler aldı. Bilim insanları bulaşma gücü Delta’dan daha yüksek olan yeni virüs varyantının, aşı olan veya enfekte olanlardaki etkisi, ayrıca mevcut aşıların etkililiğini tespit etmek için laboratuvar araştırmalarını başlattı. Moderna dahil birçok kurum Omicron’a yönelik aşı geliştireceklerini açıkladı.

Yeni virüs türünün ortaya çıkması, dünya piyasasını korkuttu, riskten korunma duygusu arttı, borsalarda büyük düşüş yaşandı.

Bu arada Çin’in Shanghai kentinde 3 vaka belirlendi, Shanghai’ya komşu kent Suzhou’ya seyahat etmiş 3 vaka, ilgili birimleri derhal harekete geçirdi. Rutin sistem kapsamında ilgili belediyelerin yönlendirmesiyle sağlık birimleri, gönüllüler nükleik asit testi yapma ve ilgili noktaları geçici olarak kapatma gibi çalışmalara katıldı. Bu, Çin hükümetinin geçen yılın başından beri gerçekleştirdiği rutin bir uygulama.

Çin vatandaşları, hükümete minnettar olduğunu belirterek, aksi durumda genel olarak bu kadar rahat bir yaşam süremeyeceklerini savunuyor.

Shanghai, Suzhou ve Xuzhou gibi kentler harekete geçti

25 Kasım’da Shanghai kentinde 3 yerel vaka tespit edildi. 3 vakanın Delta varyantına yakalandığı ve virüsün genom dizilim sonucunun eşleştiği doğrulandı. 3 vakanın Çin’in başka kentlerinde yurt dışından gelen virüsün kirlettiği ortamda enfekte olduğu savunuluyor.

Aynı gün Shanghai’da 3 farklı nokta orta riskli bölge olarak belirlendi, üniversiteler dahil birçok yerde toplu nükleik asit testi yaptırıldı.

Shanghai’da kapalı sitelerde oturan vatandaşların uzaktan çalışması için onlara bilgisayarlar, öğrencilere ders kitapları ve ödevler, ayrıca yemek malzemeleri gönderildi.

Suzhou’da 3 vakayla yakın temasta bulunan 700 kişi, ikinci derecede yakın temas kuran 1300 kişi ve diğer ilgili kişiler dahil toplam 50 bine yakın kişiye nükleik asit testi yapıldı. Test sonuçlarının tamamı negatif çıktı, bulundukları yerlerdeki malzeme ve çevresel örneklere yapılan testlerin sonucu da negatif çıktı. İlgili yerler dezenfekte edildi.

Nükleik asit testi pozitif çıkanlarla yakın temasta bulunan bir vatandaşın Xuzhou’da bulunduğu için, kent belediyesi hemen bu vatandaşı bulmaya çalıştı. Test sonucu pozitif çıkan söz konusu vatandaş asemptomatik vaka olarak belirlendi ve hastaneye kaldırıldı.

Xuzhou belediyesi riskli bölgeler belirledi, farklı derecede tedbirler aldı. Gerekli olmayan durumda herkesin kentten ayrılmaması, gerekli olduğunda seyahat için 48 saat içinde yaptırılan testin negatif sonuç belgesinin gösterilmesi şartı koşuldu. 27 Kasım günü saat 0:00’dan itibaren raylı ulaşım, şehirler arası otobüs hizmetleri durduruldu; kent içindeki otobüs hatları yeniden düzenlendi, taksi şoförlerinin maske takması ve sağlık durumunu yansıtan kodu taratması istendi. Okullar kapandı, okul dışı kurslar da geçici olarak kapatıldı, yatılı okullardaki öğrencilerin dışarıya çıkmamaları istendi.

Çinli vatandaşlar, hükümetin tedbirlerini uygun buluyor. Çin’de bulunan çoğu yabancı vatandaş da Çin’deki güvenli ortamda yaşadığı için şanslı hissederken ve memleketindeki ailesini bile Çin’e çağırmayı düşünürken, az sayıdaki kişi özgürlüğünün “etkilendiğini” söylüyor. Aslında o kişiler şunu unutuyor; Çin’in aşırı kalabalık bir nüfusu var, eğer sıkı tedbirler alınmasaydı ve eğer bir hasta oturdukları binanın içine girseydi, acaba onlar hala rahat şekilde evde oturabilirler miydi ya da tedbirler olmaksızın alışveriş ve eğlence merkezlerine gönül rahatlığıyla gidebilirler miydi?