Çin ve Orta Asya geleceğe birlikte yürüyor
YOKSULLUKLA MÜCADELE DENEYİMİ
Orta Asya ülkeleri dünyada mutlak yoksulluğu ortadan kaldıran ilk ülke olan Çin ile iş birliği yapmanın avantajlarının farkında. Özbekistan lideri Mirziyoyev kısa süre önce Çin’in bu alandaki deneyimlerinden öğrenmek istediklerini açıkladı. Özbekistan, daha önce yoksullukla mücadele çalışmaları hakkında Çin’e heyetler yollamış ve Çin’den uzmanlar davet etmişti.
Çin-Orta Asya Ülkeleri zirvesi için yapılan açıklama ve yorumlarda en çok “iş birliği” ifadesi geçiyor. Zira bölge ülkeleri için en büyük ihtiyaç kalkınma. Orta Asya ülkeleri siyasi ilişkilerin, coğrafi yakınlığın ve ekonomik tamamlayıcılığın avantajlarını pragmatik iş birliği avantajlarına ve sürdürülebilir büyüme avantajlarına dönüştürerek pragmatik iş birliğini çok yönlü bir şekilde güçlendirdiler. Orta Asya, aynı zamanda Çin'in İpek Yolu Ekonomik Kuşağı’nın ortak inşasına ilişkin ilk Mutabakat Zaptını imzaladığı yerdir. İki taraf kalkınma stratejilerini güçlendirdi ve ultra büyük ölçekli pazar ve zengin kaynaklar kesinlikle daha önemli bir sinerjik etki yaratacaktır.
KARŞILIKLI GÜVEN GÜZEL GELECEK SAĞLIYOR
İş birliğinin sonuçları, yüksek derecede karşılıklı güvenden kaynaklanmaktadır. Çin, çevresindeki ülkelerle ilişkileri her zaman diplomatik çabalarının ilk sıralarına koydu. Çevresinde barışı, istikrarı ve kalkınmayı teşvik etmeyi en önemli görevi olarak benimsedi. Orta Asya da dahil olmak üzere hiçbir bölgede, hiçbir zaman jeopolitik çıkar veya hegemonya peşinde koşmadı.
Ünlü Türkmen şair Mahtumkuri'nin Birlik Şiiri’nde söylediği gibi “Bütün insanlar birleşir, kalpler birbirine bağlanır ve yoğunlaşan güç lav haline gelir”. Çin ve Orta Asya ülkeleri ilişkilerini bu şiirdeki gibi yeni zirvele taşımanın eşiğindeler. Çin ve Orta Asya ülkeleri her zaman birbirlerine güvenen iyi komşular, iyi ortaklar, iyi dostlar, hatta iyi kardeşler oldu. İki taraf ortaklaşa yüksek kaliteli kalkınmayı teşvik edecek, daha yakın bir Çin-Orta Asya kader topluluğu oluşturacak ve Asya'nın barış açığını, kalkınma açığını, güvenlik açığını ve yönetişim açığını kapatmak amacıyla “birlikte geleceğe doğru ilerlemek” için birlikte çalışacaklar. Bu da Asya'ya, hatta dünyaya daha fazla istikrar ve pozitif enerji verecek ve dünya barışına ve kalkınmasına yeni katkılar yapacak.