“ABD tarzı demokrasi” sadece Irak’ı zehirlemedi

“Savaş sonrasında çıkan kaos, Irak savaşının baştan sona bir hata ve felaket olduğunu kanıtladı.” Bu ifade Atlantic derginin resmi sitesinde dün yayımlanan bir makalede geçiyor.

20 yıl önce bir 20 Mart günü, ABD sözde “Irak’ın kitle imha silahlarına sahip olduğu” gerekçesiyle Batılı müteffikleriyle birlikte bu ülkeyi işgal ederek 200 binden fazla sivilin ölmesine ve 9 milyondan fazla sivilin evsiz kalmasına yol açtı.

Dünyanın kadim uygarlık merkezlerinden biri olan Irak, savaş acılarının mağduru haline geldi ve “ABD tarzı demokrasinin” kurbanı oldu.

ABD, bir devlet olarak kuruluşundan bu yana geçen 240 yıl içinde sadece 16 yıl savaştan uzak durabildi. Özellikle 2001 yılından bu yana, ABD’nin terörle mücadele bahanesiyle düzenlediği askeri operasyonlar, 330 bini sivil ve 900 binden fazla kişinin ölmesine ve milyonlarca kişinin yaralanmasına ve evsiz kalmasına yol açtı.

Buna paralel olarak ABD, geçen onlarca yıl içinde Küba, Suriye, Zimbabve gibi ülkelere tek yönlü yaptırımlar uyguladı, Kuzey Kore, İran ve Venezuela üzerinde zorlayıcı bir siyaset izledi.

ABD’nin eski dışişleri bakanı Colin Powell basına verdiği demeçte, 2003 yılında BM Güvenlik Konseyi’nde “Irak’ın kitle imha silahlarına sahip olduğunu” iddia ettiği konuşmasının, siyaset hayatında kirli bir nokta olduğunu itiraf etti.

ABD’li siyasetçiler Irak savaşından ders almalı. “Demokrasi” bahanesiyle diğer ülkelere zarar vermeyi durdurmalı. Aksi halde “ABD tarzı demokrasinin” ağır bedeller ödeteceği yeni bir 20 yıl dünyayı bekliyor demektir.