Çin'in 3 önerisi Ortadoğu'da daima adaletten yana olduğunu gösterdi
Liang Xinwen, CRI Haber Merkezi
Son günlerde Katar'ın El Cezire gibi Orta Doğu medyası, Çin tarafından Filistin meselesiyle ilgili olarak ileri sürülen 3 maddelik öneriyi takdirle değerlendirdi.
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas 13 Haziran’dan itibaren Çin’e 4 günlük resmi ziyarette bulunuyor. Abbas bu yıl Çin tarafından ağırlanan ilk Arap ülkesi lideri oldu. Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping dün Abbas ile görüştü. İki lider Çin-Filistin stratejik ortaklık ilişkisinin kurulduğunu ilan etti. Kamuoyunda, görüşmede Xi tarafından Filistin sorununa ilişkin olarak ileri sürülen 3 maddelik önerinin Çin’in Filistin halkının ulusal meşru hak ve çıkarlarına yeniden kavuşması için giriştiği haklı davaya verdiği kararlı desteğini bir kez daha göstermiş olduğu görüşü hakim.
Çin hükümetinin Ortadoğu elçisinin mart ayında Filistin ve İsrail’e yaptığı ziyaretlerden, nisan ayında Çin ve Filistin dışişleri bakanları arasında gerçekleştirilen telefon görüşmesine ve Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping’in dün Filistin sorununa ilişkin olarak ileri sürdüğü 3 maddelik öneriye kadar olan süreçte, Çin daima Filistin-İsrail barış sürecini hızlandırmak için yorulmadan çaba harcadı.
Çin, Filistin sorununun çözümünün esas çıkış noktasının 1967 yılında belirlenen sınırlar temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan ve tam egemenliğe sahip bağımsız bir Filistin devletinin kurulması olduğunu savunmaktadır. Bu, uluslararası toplumda genel kabul gören “iki devletli çözüm”dür.
Aynı zamanda, Çin Filistin’in ekonomi ve halkın yaşamına ilişkin taleplerinin güvence altına alınması, uluslararası toplumun Filistin’e yönelik kalkınma destekleri ile insani yardımları artırması gerektiğini vurguladı. Çin’in bu önerisi güçlü bir gerçekçi önemi taşıyor. Yarım yüzyıldan fazla bir süredir, çatışmalar Filistin’in ekonomik ve sosyal gelişmesinin durgunluğa girmesine neden oldu. Hükümetin işleyişi ve yerli halkın yaşamları esas olarak uluslararası yardıma bağlıdır. Ne var ki bazı büyük ülkelerin taahhütleri sadece sözde kaldı ve yardımlar söz verildiği gibi hiçbir zaman yerine getirilmedi.
Çin ise her zaman somut eylemlerle Filistin’e yardım ediyor. 2022 yılında Çin ve Filistin, Kuşak ve Yol inşasına ilişkin bir mutabakat zaptı imzaladı. Aynı sene, iki ülke arasındaki ticaret hacmi bir önceki yıla göre yüzde 23,2 artarak 158 milyon dolara ulaştı.
İki ülke arasında imzalanan son ortak açıklamada, iki tarafın Kuşak ve Yol inşasındaki işbirliğini ilerleteceği, Çin’in Filistin’e insani yardımları sağlamaya ve Filistin’in kalkınma projelerine destek vermeye devam edeceği belirtildi.
Bunun dışında Çin, barış görüşmelerinin doğru yönüne bağlı kalkınması gerektiğine vurgu yaptı. Çin’in bu önerisi, Filistin-İsrail sorununu çözecek tek yola işaret etti. Çin, Kudüs'teki kutsal yerlerin tarihsel statükosuna saygı duymanın ve aşırı ve kışkırtıcı söz ve eylemlerden kaçınmanın gerilimi yumuşatmaya ve barış görüşmelerinin yeniden başlaması için koşullar yaratmaya yardımcı olacağını vurguladı.
Çin Filistin ve İsrail'in Çin'in öne sürdüğü üç maddelik öneriyi dikkatlice değerlendirerek, siyasi cesaret göstermesini ve bölgesel barış ve istikrarı korumak için barış görüşmelerine devam etmek için adımlar atmasını umuyor.