Karada, denizde, şimdi uzayda; ABD'nin aklı sadece savaşa çalışıyor!
Geçtiğimiz günlerde Çin havacılık endüstrisi iki güzel haberle sevindi: Önce Çin'in kendi geliştirdiği büyük yolcu uçağı C919 ilk ticari uçuşunu gerçekleştirdi. Ardından Shenzhou-16 insanlı uzay aracı başarıyla fırlatıldı ve uzay istasyonuna kenetlendi.
Çinliler elbette gururlu ve mutlu. Bu haberler dünya medyasında da geniş yer buldu. Ancak bu haberler bazılarının keyfini kaçırmış görünüyor.
ABD Uzay Komutanlığı’nda strateji, planlama ve politikadan sorumlu müdür yardımcısı Tuğgeneral Jesse Morehouse tehdit etmekte gecikmedi: "Gerekirse bu gece uzayda savaşmaya hazırız."
Bu söz, Amerika Birleşik Devletleri'nin uzayı militarize etme girişimlerini açıkça gösteriyor.
ABD ordusu, uzayın militarizasyonu ve silahlandırılmasının peşinde. ABD Uzay Kuvvetleri'nin 2024 bütçe talebi, geçen yıla göre yüzde 15 artışla 30 milyar dolara ulaştı ve son yıllarda görülen önemli büyüme trendini sürdürdü.
Açıkçası Birleşik Devletler barışçıl uzay araştırmalarına gerçek bir ilgi duymuyor ve başka herhangi bir ülkenin uzay alanındaki gelişimini kendisi için bir tehdit olarak görüyor.
Bu nedenle ABD, Çin'i Uluslararası Uzay İstasyonu'ndan dışlamakla kalmıyor, aynı zamanda ilgili teknolojilerde Çin'i yasaklıyor.
Çin, uzayın barışçıl kullanımına olan bağlılığını defalarca vurguladı ve Çin uzay istasyonu konusunda tüm BM üye devletleriyle iş birliğine açık olduğunu uzun süredir dile getiriyor.
Çin ve Rusya, 77. BM Genel Kurulu'nda ortaklaşa "Uzayda Silahların İlk Yerleştirilmesinin Yasaklanması" ve "Uzayda Silahlanma Yarışının Önlenmesi" konulu iki karar taslağı önerdi. Ancak bu, ABD'nin şüphelerini gidermiyor. Bunun yerine, Amerika Birleşik Devletleri uzaya daha fazla askeri unsurlar gönderiyor.
Amerika Birleşik Devletleri, Armstrong'un Ay’a ayak bastıktan sonra söylediği "Bu tek bir insan için küçük ama insanlık için dev bir adım" sloganını geniş çapta duyurdu ve uzayı tüm insanlığın yararına geliştirdiğini savundu.
Bugün ABD'nin eylemleri bu ünlü tarihi sözden sapmış ve son derece çarpık bir zihniyete saplanıp kalmıştır.