Çok uluslu şirketlerin yöneticileri niçin eş zamanlı olarak Çin’den randevu alıyorlar?
Son günlerde “Musk’un özel uçağı Beijing’e iniş yaptı” haberi, Çin’in başlıca haber internet sitelerinde gündem konusu oldu. Tesla Motors Şirketi’nin kurucusu Elon Reeve Musk 30 Mayıs’ta Beijing’e ulaşarak, 3 yıl aradan sonra Çin ziyaretine başladı. Musk’un Çin’e gelmesini izleyen çok kısa süre içinde Çin Dışişleri Bakanı, Çin Ticaret Bakanı ve Çin Sanayi ve Bilişim Bakanı onunla görüşme yaptı. Bu, Çin tarafının Musk’un ziyaretine verdiği önemi yansıttı.
Musk’un yanı sıra, dünya ticaret çevresinden birçok önde gelen şahsiyet de son günlerde Çin’deydi. Bu şahsiyetler arasında JP Morgan Chase Şirketi’nin CEO’su Jamie Dimon, Starbucks Şirketi’nin CEO’su Laxman Narasimhan, General Motors Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Mary Barra, Apple Şirketi’nin CEO’su Tim Cook ve Bridgewater Associates Şirketi’nin kurucusu Ray Dalio da vardı. Hatta Tim Cook, başkent Beijing’de bir Apple dükkanına sürpriz bir ziyaret yaptı ve müşteriler tarafından alkışlarla karşılandı. Tesla Şirketi ise kısa süre önce Shanghai’da dünyanın ikinci enerji depolama sistemi fabrikasını kuracaklarını açıkladı. Bu, “Musk”ların Çin’deki ticaretine büyük önem verdiklerini gösterdi.
Ünlü çok uluslu şirketlerin yöneticileri neden aynı dönemde Çin’e geliyorlar? Bunun arkasında yatan en önemli neden Çin’in dışa açılma kararlılığını ve içtenliğini göstermesidir. Çin Komünist Partisi Merkez Komitesi Genel Sekreteri Xi Jinping, Çin Komünist Partisi 20. Ulusal Kongresi’nde sunduğu raporda, Çin’in dışa açılma politikasında ısrarcı olunacağını açıkladı. Nitekim Çin Devlet Konseyi Üyesi ve Dışişleri Bakanı Qin Gang da Musk ile görüşürken Çin’in dışa açılma kararlılığını bir kez daha yineledi. Qin Gang, hukuk devleti temelinde piyasalaşma ve küreselleşmeye dayalı elverişli bir ticari ortam oluşturacaklarını, dolayısıyla Tesla gibi tüm dünya ülkelerinden şirketlere kaliteli hizmet sunacaklarını belirtti. Son yıllarda küresel durum ne kadar değişirse değişsin, Çin’in dışa açılma kararlılığı hiç değişmedi. Çin hükümeti çalışma verimliliğini yükseltirken, mevcut ticari ortamı sürekli olarak mükemmelleştirdi. BASF SE, Tesla ve JP Morgan Chase gibi yabancı şirketlerin Çin’de yatırım yapmalarına destek sağladı. Tüm bunlar, yabancı şirketlerin Çin’de dışa açılmaya olan güvenin artmasına neden oldu.
Ünlü çok uluslu şirketlerin yöneticilerinin aynı dönemde Çin’e gelmesinin arkasında yatan bir başka neden ise Çin ekonomisinin güçlü dayanıklılığa ve dev dinamizme sahip olmasıdır. Geçen 10 yıl içinde Çin’in gerçekleştirdiği küresel mal ticaret hacmi 2012 yılında 24.4 trilyon yuandan 2021 yılında 39.1 trilyon yuana çıktı. Çin, bu açıdan dünyada birinciliği korudu. Uluslararası Para Fonu (IMF) tarafından kısa süre önce yayımlanan raporda, Çin ekonomisinin güçlü toparlanmasının Asya Pasifik bölgesi ve hatta tüm dünya ekonomisine dev dinamizm sağladığı savunuldu. Raporda Çin ekonomisinin bu yıl yüzde 5.2 oranında büyüyeceği, dünya ekonomisine olan katkı oranının ise yüzde 34.9 oranında olacağı öngörüldü. Günümüzde Çin Uluslararası İthalat Fuarı, Çin Uluslararası Hizmet Ticareti Fuarı ve Çin Uluslararası Tüketim Ürünleri Fuarı gibi Çin’in bir grup dışa açılma platformunun etkisi her geçen gün artıyor. Çin, günümüzde 140’tan fazla ülkenin başlıca ticaret ortağı haline geldi. Çin ekonomisinin gösterdiği dev dinamizm, sayısı gittikçe artan yabancı şirketi Çin’de yatırım yapmaya çekiyor.
Ünlü çok uluslu şirketlerin yöneticilerinin aynı dönemde Çin’e gelmesinin arkasında yatan önemli bir neden de Çin’in ticari ortamı sürekli olarak iyileştirmesidir. Çin Uluslararası Ticareti Geliştirme Derneği (CCPIT) tarafından kısa süre önce yayımlanan rapora göre, bu yılın birinci çeyreğinde Çin’de vergi işlemi, finans hizmeti, belediye kamu altyapı tesisleri, sınırötesi ticaret, anlaşmazlık çözme, piyasaya girişe ilişkin onay ve insan kaynakları tedariği gibi birçok konuda yabancı şirketlerin tatmin oranı yüzde 80’i aşmış durumda. Çin’de faaliyet gösteren yabancı işletmelerin yüzde 90’ının elde edecekleri yatırım kazancının önümüzdeki 5 yıl içinde mevcut seviyeyi koruyacağı veya artış göstereceği bildirildi. Çin Amerikan Ticaret Odası, Çin piyasasının Amerikan işletmeleri için seçim yapılabilecek bir destinasyon değil, mutlak tercih edilmesi gereken bir destinasyon olduğunu, Amerikan işletmelerinin Çin ile yeni gelişme fırsatlarından faydalanacaklarını açıkladı.
Çin’in dışa açılmayı sürekli olarak ilerletip yabancı işletmelerin Çin’de yatırım yapmalarını olumlu karşılaması, bazı ABD’li siyasetçilere ciddi bir darbe oldu. ABD yönetimi, son yıllarda ulusal güvenlik kavramını genelleştirip, Çin dahil yabancı işletmelere kısıtlamalar uyguladı, bu da işletmelerin ABD’deki rasyonel ticari faaliyetlerine engel oluşturdu. Ancak sayısız gerçekler, ABD’nin kışkırttığı Çin’den ayrışma ve Çin’i kısıtlama stratejilerinin uluslararası toplumdan destek alamadığını kanıtladı. ABD tarafının sağladığı verilere göre, 2022 yılında Çin ile ABD arasında gerçekleştirilen mal ticareti 690 milyar 600 milyon ABD Doları’nı bularak tarihi rekor kırdı. Çin Amerikan Ticaret Odası, ABD’li yatırımcıların her yıl Çin’den ayrışma nedeniyle 25 milyar dolar zarar göreceğini tahmin etti.
Günümüzde Çin, attığı somut adımlarla dış açılma kararlılığınını gösteriyor. Bu, sayısı her geçen gün artan “Musk”ları Çin’de yatırım yapıp, Çin’e güvenoyu vermelerine neden oldu.