Türkçe

ABD'li firmalar, Çin piyasasından faydalanarak satışlarını artırıyor

CMG2023-05-15 20:27:39

CNBC'nin dünkü makalesine göre, Çin ekonomisinin büyümesi ABD'li şirketlerin satış hacimlerinin artmasına yardımcı oluyor. Makalede, P&G, Starbucks, BAS ve MGM gibi birçok Amerikan şirketinin Çin ekonomisinin toparlanmasından faydalandığı ve Çin pazarındaki satışların artışının Kuzey Amerika pazarının durgunluğundan kaynaklanan olumsuz etkiyi hafiflettiği belirtildi.

Makaleye göre, Çin, geçen aralık ayında salgınla mücadele önlemlerini optimize ettikten sonra bu yılın ilk çeyreğinde ülkenin Gayri Safi Yurt İçi Hasılası (GSYİH) geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 4.5 arttı. Çin, sürekli büyüyen orta gelirli kesime ve büyük bir nüfusa sahip olması nedeniyle zayıf faaliyet gösteren çok uluslu şirketler için ideal bir pazardır. Amerikalı tüketiciler kendi ülkelerinde harcamalarını kısarken, Çin ekonomisinin toparlanması, çok uluslu şirketlerin satış hacmini artırmaktadır.

Morgan Stanley'den araştırmacı Kelly Kim'in tahminine göre, Çin pazarı, bahar tatili olan şubat-nisan dönemi, intikam tüketimi yapılacağı mayıs-temmuz dönemi ve istikrarlı büyümenin başlayacağı ağustos ayı olmak üzere üç aşamada toparlanacak.

Starbucks'ın yayınladığı son çeyrek mali rapora göre, Çin pazarında yaklaşık 800 milyon dolar gelir elde edildiği ve bu rakamın geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 3 artış gösterdiği belirtildi. Döviz kuru etkisi dikkate alınmadığında, bu artışın yüzü 11'e kadar çıktığı bildirildi.

BAS Grubu'nun 2023 mali yılının birinci çeyreği raporuna göre, şirketin dünya genelindeki satış hacmi yüzde 13 artış gösterdi. Çin, BAS Grubu'na bağlı KFC'in en büyük pazarı ve Pizza Hut'un ikinci büyük pazarı oldu.

ABD'nin kozmetik devi Coty, Çin'deki perakende müşterilerinin alışveriş hacminin toparlandığını ve nisan ayında satış hacminin son üç yılın rekorunu kırdığını belirtti.

Şubat ayında Amerikan Ticaret Odası Güney Çin tarafından yayınlanan "2023 Güney Çin Bölgesi Ekonomik Durumu Özel Raporu"na göre, röportaj yapılan firmaların yüzde 90'ı Çin'i en önemli yatırım hedeflerinden biri olarak görüyor ve bu firmaların yüzde 75'i bu yıl Çin'deki yatırımlarını artırmayı planlıyor. Çin hala yatırımcıların favori hedefi.

Çin'in tüketim piyasasının toparlanması, kısa vadede salgınla mücadele politikalarındaki ayarlamalardan, uzun vadede ise ekonominin potansiyelinin ortaya çıkarılmasından kaynaklanıyor.

Nisan ayında Çin-Avrupa Uluslararası Ticaret Okulu'ndan (CEIBS) ekonomist Prof. Zhu Tian, şu değerlendirmeyi yaptı: "Çin'in tüketim oranı düşük olmasına rağmen, Çin'deki tüketimin büyüme oranı üst düzeyde. Başka bir deyişle, yıllık tüketim, Çinlilerin gelirlerindeki oranı yüksek olmamasına rağmen, yıllık tüketimin büyüme hızı dünyanın birinci sırasında. Bir devletin tüketim oranının düşük olması, mevduatın yüksek olması anlamına gelir, yani daha fazla yatırım yapılır ve GSYİH ve gelirlerin büyümesi daha hızlı olur. Böylece daha fazla para tüketim için kullanılır."

Çin, yatırım, eğitim ve teknolojinin ilerlemesi için sürekli çaba gösterdiği için yatırım, tüketim ve ihracatta iyi bir performans sergileyebiliyor ve jeopolitik olumsuzluklara karşı dayanıklılığını gösterebiliyor. Günden güne daha fazla yabancı firma da Çin'in bu özelliğinin farkındadırlar.

Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mao Ning, mart ayında düzenlenen bir basın toplantısında gerçeklerin, Çin'in yabancı yatırımcılar için favori bir yer olduğunu doğruladığına işaret etti. Bu durumun bir yandan Çin'in büyük bir pazar ve tamamlanmış bir üretim ve tedarik zinciri ağına sahip olmasından, diğer yandan da yüksek kaliteli dışa açılmayı hızlandırarak çok taraflı ticaret sistemini desteklemesinden kaynaklandığını belirtti.

Sözcü Mao, ABD'li firmalar dahil olmak üzere yabancı sermayeli işletmelerin Çin piyasasına iyimser baktıklarını ve Çin'deki yatırımlarını artırmayı planladıklarını ifade etti. Sözcünün açıklamasına göre, ABD Ticaret Bakanlığı verilerine göre, 2022 yılında ABD ile Çin arasındaki mal ticareti hacmi tarihi bir rekora ulaşarak 690 milyar 600 milyon doları buldu. Bu rakamın, iki ülke arasındaki ticaret ve yatırım iş birliğinin karşılıklı kazançlı olduğunu kanıtladığını vurguladı. Sözcü ayrıca, ayrışmanın hem başkalarına hem de kendilerine zarar verdiğini ve ne tarafın da bundan kazançlı çıkmayacağını söyledi.

Sözcü, uluslararası sahnede ne tür değişimler olursa olsun, Çin'in yüksek kaliteli dışa açılma kararlılığının değişmeyeceğini ve dünya ile gelişme fırsatlarını paylaşma kararlılığının değişmeyeceğini belirtti. ABD'li firmalar dahil olmak üzere yabancı işletmelerin Çin pazarına girip gelişme fırsatlarını paylaşmalarını ve dünya ekonomisini birlikte hızlandırmalarını olumlu bir şekilde karşıladıklarını kaydetti.

Close
Messenger Pinterest LinkedIn