Türkçe

Hangzhou'daki Çay Müzesi'nde leziz bir serüven

cri2021-11-09 16:17:29

Çay kültürü Çin medeniyetinde önemli bir yer tutar. Çay, tarihten beri Çinlilerin günlük yaşamlarının bölünmez bir parçasını oluşturur.

Çin Çay Müzesi, Çin'in ünlü turistik kentlerinden Hangzhou'nun ücra bir bölgesinde yer alır. Müze, Çin'deki çok eski zamanlara dayanan çay tarihi ile zengin çay kültürünü birleştirir. Müzenin bulunduğu Longjing Çay Bahçesi, Çin'in ünlü çaylarından Longjing çayının üretim merkezlerinin başında gelir. Longjing çayı; yeşil rengi, mis kokusu ve yapraklarının güzel şekliyle dünyaca ünlüdür.

Longjing Çay Bahçesi’nde yer alan Çin Çay Müzesi, Nisan 1991'de hizmete açıldı. Toplam 37 bin metrekarelik bir alan içinde kurulmuş olan müze, zarif ve sakin bir ortama sahiptir ve sırtı yeşil sıradağlara dayanır. Müzede sıralı yapılar, siyah taşlarla döşenmiş yollar, tertemiz çeşmeler ve süs taşları bulunur. Müzenin tasarımı, Yangtze Nehri’nin alt kesimine özgü tipik bir bahçecilik tarzını yansıtır.

Çin Çay Müzesi’nde "Çay Tarihi", "Çay Çeşitleri, "Çay Yetiştirmeciliği", "Çay Demleme ve İçme Gereçleri", "Çay Gelenekleri" ve "Uluslararası Değişim Merkezi" olmak üzere 6 bölüm vardır. Bunların yanı sıra, müzede bir de çayhane bulunur. Turistler, burada farklı çayların tadına bakabilir. Müze, Çin'deki zengin çay kültürünü tanıtmak için uyguladığı birçok yöntemle kendi alanında öncü konumundadır.

Öncelikle müzenin "Çay Tarihi" bölümüne gidelim. Aslında Çin, dünyada çayı keşfeden ülkedir. Çin'deki çay kültürü, insan ve doğayı birleştirme düşüncesini en güzel yansıtan kültürdür. Çin halkı, çayın kalpteki sıkıntıları giderdiğine ve kişiyi yeniden doğaya döndürdüğüne inanır.

Tarihi kayıtlarda Çin'de çayı keşfeden kişinin adı Shen Nongshi olarak geçiyor. Çin'in tarım tanrısı olarak kabul edilen Shen Nongshi, çeşitli tarım ürünlerini araştırırken çayın şifalı özelliklerini ve içilebilir olacağını tespit etmiş. Hikâyeye göre, Shen Nongshi geleneksel Çin tıbbi bitkileri üzerinde araştırma yaparken 72 kez zehirlenmiş. Daha sonra şans eseri çay yapraklarını demleyip içince vücudunun tüm zehri dışarı attığını görmüş.

Aslında Çin'in Han Hanedanı öncesinde çay ağaçlarının hemen hemen hepsi yabani ortamda büyüyordu. Bu nedenle Çin'in güney kesiminde günümüzde bile yabani çay ağacı görebilirsiniz. "Çay Tarihi" bölümünde Yunnan eyaletindeki eski bir çay ağacının fotoğrafını da inceleyebilirsiniz. 32 metre yüksekliğindeki bu ağacın yaşı bin 700’dür.

Çin'de çay ilaç, yemek ve içecek olmak üzere üç amaçla kullanılır. Çin'in güney sınırında bulunan Yunnan eyaletinde yaşayan Jinuo etnik grubu çay yapraklarını taze taze yer.

Çay, Çin'in Tang Hanedanı döneminde tarihi İpek Yolu aracılığıyla Batılı ülkelere satılmıştır. Daha sonra çay, İngiltere gibi bazı Avrupa ülkelerinde de tanınmış, hatta bir zaman içki yerine geçmiştir. Çin'in son hanedanı olan Qing Hanedanına gelindiğinde, ülkenin dört köşesinde çayhaneler ve çay fabrikaları kurulmuştur. Böylece çay, artık olgunlaşan bir sektör haline gelmiştir. Çayın Çin'in sınır bölgelerindeki ormanlarda keşfedilmesinden iç kesimdeki medeni toplumda tanınmasına kadar geçen uzun süreçte sayısız zorluklardan geçilmiştir. Çay kültürü, Çin milletinin zekâsını ve yaşam felsefesini çok iyi yansıtır.

Çin Çay Müzesi'nin "Çay Tarihi" bölümünü gezdikten sonra, müzenin "Çay Çeşitleri" bölümüne gidebiliriz. Bu bölümde çay hakkında bilgi verilir. Burada yeşil çay, siyah çay, Wulong çayı, çiçek çayı ve Jinya çayı olmak üzere 6 çeşit çay bulunur.

Yeşil çay, Çin'de en erken içilmeye başlanan çay çeşidi olarak kabul edilir, farklı şekillere sahiptir. Bazıları, açmayan çiçek filizlerini, bazıları kuş gagalarını andırır. Yeni demlenen bir bardak yeşil çay, sabah saatlerinde üzerine çiğ düşmüş bambu yapraklarına benzer. Yeşil çay ferahlık veren bir kokuya sahip olduğu için uzakta olsanız bile bu kokuyu alabilirsiniz.

Çin'deki siyah çayın tarihi, Ming Hanedanının ortalarına kadar uzanır. Yeşil çay tarladan toplandıktan sonra bekletme, mayalama ve kurutma gibi işlemlerden geçirilerek siyah çaya dönüşmüştür. Bu nedenle siyah çay, mayalı çay olarak adlandırılır. Çin'deki siyah çay da Kungfu, Xiaozhong ve Hongsui olmak üzere 3 çeşide ayrılır.

Wulong çayı, Çin'in Fujian, Guangdong ve Taiwan bölgelerinde üretilir. Wulong çayı, Avrupa ülkelerine en önce satılan çay çeşidi olarak da bilinir. Wulong çayının kalitesi ve özellikleri, yeşil çay ve siyah çay arasında bir yerdedir. Bu çayda, bir yandan siyah çayın şekerli tadı ve yoğun kokusu varken diğer yandan yeşil çayın da ferahlığı hissedilir.

Çiçek çayı, çay yaprakları henüz çiçek açmamışken, daha çiçekleri üstündeyken toplanıp bekletildikten sonra servis yapılır. Bu çay türü, hem yeşil çay tadı verir, hem de çiçek kokuludur. Çiçek çayının en meşhur çeşidi yasemin çayıdır. Jinya ve beyaz çay da Çin'de mehşur olan diğer iki çeşittir. Çin’in dışında Türkiye, Sri Lanka ve Hindistan'da siyah çay, Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti'nde Xulu çayı, ABD ve İngiltere'de hazır çay da meşhur çay çeşitleri arasında yer alır.

Çin Çay Müzesi'nin "Çay Tarihi" bölümünü gezdikten sonra, müzenin "Çay Yetiştiriciliği" bölümüne geçelim. Bu bölüm, esas olarak Çin'de yetişen çaylarla ilgili genel bilgi vermek amaçlı kurulmuştur. Bölümde çayın yetişme sürecini anlatan çok sayıda fotoğraf ve çay üretim haritası sergilenir. Ayrıca çay depolama, demleme yöntemleri ve çayın şifaları da bu bölümde anlatılır.

Çin'de çay demlemenin püf noktası, tarihten beri kaliteli su kullanmak olarak bilinir. Çünkü suyun kalitesi, çayın kalitesini doğrudan etkiler. Tarihi kitaplara göre çayın tüm iyi özellikleri, ancak kaliteli suda kendini gösterebilir. Bazen yüksek kalitede olmayan çay yüksek kaliteli suyla demlense su, çayın kalitesini yükseltir. Çin'deki geleneksel uygulamaya göre, çayın demlenmesi için elverişli su olarak çeşme suyu, nehir suyu ve musluk suyu kabul edilir. Musluk suyunda bazı kimyasal maddeler bulunması nedeniyle demlemeden önce bir gün bekletilmesi gerekir.

"Çay Yetiştirme" bölümünü gezdiğinizde çayın şifalarını daha iyi anlarsınız. Aslında çay başlangıçta şifalı olduğu için halkın günlük hayatına girmiştir. Daha sonra tanınmış bir içecek haline gelir. Çay; vücuttaki toksinleri atar, idrar söktürür ve göz parlaklığı sağlar. Bunun yanı sıra çay; şeker, yüksek tansiyon ve kanser hastalıklarının iyileştirilmesinde de olumlu rol oynar. Öte yandan çay suyuyla saç yıkamak, saçların daha siyah, parlak ve yumuşak olmasını sağlar.

"Çay Yetiştirme" bölümünü gezdikten sonra, "Çay Demleme ve İçme Gereçleri" ile "Çay Gelenekleri" bölümlerine geçebiliriz. Çinliler tarihten beri porselenden yapılan çaydanlık, çay bardakları ve çay çanakları kullanmayı sever. Qing Hanedanı döneminde çay demleme ve içme gereçleri daha da zenginleşmiştir. Bu dönemde renkli porselen teknolojisinin gelişmesiyle birlikte, renkli porselenden yapılan çaydanlık ve bardaklar kullanılır. Bu gelişme, Çinlilerin çay içme düzeyini yükseltir. Zisha çaydanlığı, Çin'deki en ünlü demleme ve içme gereçlerinden biri kabul edilir. Çin'in Jiangsu eyaletinde icat edilen bu çaydanlık, bölgedeki killi kırmızı topraktan yapılır. Bu tür çaydanlıkta demlenen çayın kokusu daha iyi korunur ve sıcak yaz günlerinde çayın çürümesi önlenir.

Bunlarla beraber Çin'de konukları çayla ağırlamak adeti de vardır. Ülkede yaşayan çeşitli etnik gruplar, kendilerine özgü geleneklere sahiptir. Örneğin, Çin'in Tibet Özerk Bölgesi'nde yaşayan Tibet halkı, değerli konuklarını ağırlarken onlara öncelikle Hada ipeği hediye eder, daha sonra yöreye özgü Suyu çayını sunar. Ardından konukların çay bardakları, evsahibi tarafından durmadan doldurulur. Veda zamanı geldiğinde konuklar bardaktaki çayın tamamını içmek durumundadır, böylece evsahibine şükranlarını ifade etmiş olur.

"Çay Demleme ve İçme Gereçleri" bölümünü gezdikten sonra da müzenin dışında bulunan çay tarlasına giderek kendi ellerinizle Longjing çayı toplayabilirsiniz. Üstelik, topladığınız çay yapraklarından demlenmiş çayı içmeyi de deneyebilirsiniz. Bu sırada serin rüzgâr ve beyaz bulutlarla arkadaşlık ederek doğayla yakınlaşır ve hatta evinize dönmeyi unutursunuz.

Close
Messenger Pinterest LinkedIn