Türkçe

Türk seramik sanatçısı “porselen başkentinde” fırsatlarla buluşuyor

criPublished: 2021-11-08 09:44:02
Share
Share this with Close
Messenger Pinterest LinkedIn

Türk seramik sanatçısı Ekrem Yazıcı, son 10 yıldır Çin'in Jingdezhen kentinde Türkiye ve Çin'in kültürel entegrasyonunu yansıtan tasarımlar içeren zarif porselen eserler yaratıyor.

Yazıcı küçükken ailesiyle birlikte İstanbul’daki Topkapı Sarayı’ndaki bir sergiyi gezerken İpek Yolu’yla Çin’den Türkiye’ye taşınan mavi-beyaz porselen eserlerin altında Çince karakterler ile “景德镇”(Jingdezhen) yazıldığına dikkat etti. Bundan sonra Çin’in güneydoğusunda yer alan ve “porselen kenti” olarak bilinen Jingdezhen, Yazıcı’nın aklında derin bir izlenim bıraktı.

Yazıcı, 2009'da Çin’in Jiangxi eyaletindeki küçük bir şehir olan Jingdezhen'e ilk ziyaretini gerçekleştirdiğinde, Jingdezhen Seramik Enstitüsü'nde seramik tasarımı alanında yüksek lisans yapmaya karar verdi

Batılı ülkelerin porselenleri hakkında bol miktarda bilgiye sahip olan Yazıcı, porselenin doğduğu yer olan Jingdezhen’da bulundukça Çin porseleni hakkındaki bilgi eksikliğini tamamlayabileceğini düşündü.

Mezun olduktan sonra bu şehre yerleşen Yazıcı, burada atölyesini açtı.

Jingdezhen’in kapıları sanatçı, tasarımcı ve tüccarlara her zaman açık

"Şehirde hemen hemen herkes porselen işiyle uğraşıyor.” diyen Yazıcı, sabahın erken saatlerinde bile porselen parçaları taşıyan insanları görülebildiğine dikkat çekti.

Yazıcı, Jingdezhen’in sanatçı, tasarımcı, tüccar veya ziyaretçi fark etmeksizin herkesin zanaatkarların yardımıyla porselen üretebileceği kapsayıcı bir şehir olduğunu söyledi.

Yazıcı "Burada olduğum için çok şanslıyım, o kadar çok fırsatla karşılaşıyorum ki… Bilmediğim bir ülkeye adım atacak kadar cesur olabildim.” dedi.

Tanınmış bir Türk porselen uzmanı, Çin'in Jingdezhen porselenlerinin Osmanlı döneminden beri Türk çini ustalarına büyük ilham verdiğini ve Türkiye'de porselen üretiminin başlamasının yolunu açtığını söylemişti.

Jingdezhen'den gelenler de dahil olmak üzere Çin porselenleri, 20 Ekim 2021'de İstanbul’daki Topkapı Sarayı Müzesi'nde sergileniyor.[Xinhua]

Topkapı Sarayı Müzesi Porselen Koleksiyonu Müdürü Ömür Tufan, Jingdezhen'de yapılmış 14. yüzyıldan kalma Seladon parçalarının bazı benzersiz örneklerini göstererek, "Yüksek kaliteleri, yüksek sanatsal değerleri ve yüksek nitelikli hammaddeleri nedeniyle değerleri kat kat arttı." ifadelerini kullandı.

İstanbul'daki Topkapı Sarayı Müzesi 12.000 parçalık Çin porseleni koleksiyonuna sahiptir ve bu koleksiyonun yüzde 50'sini Jingdezhen seramikleri oluşturmaktadır.

Tufan, Jingdezhen'den gelen parçaların tarih boyunca Osmanlı padişahlarının istekleri üzerine antik İpek Yolu üzerinden Çin'den sık sık taşındığını söyledi.

"Koleksiyon kapsamındaki 14. yüzyılın ikinci yarısı ile 15. yüzyılın başlarına ait seladon kaplar o yörede yapılmış ender ve enfes örneklerindendir. Aynı alanda Yuan Hanedanlığı Dönemi’ne ait mavi-beyaz seramik tabak ve kaseler de sarayın önemli parçalarıdır.” dedi.

Bursa'nın kuzeybatısındaki İznik şehrinin "Türkiye'nin Jingdezhen'i" olarak adlandırıldığına dikkat çeken Yazıcı, kentin porselen endüstrisinin 16. yüzyıldan 17. yüzyıla kadar olan süreçte hızla büyüdüğünü hatırlattı.

Yazıcı’nın çabalarıyla İznik Belediyesi, Çin Halk Cumhuriyeti’nin Jiangxi eyaletinin ‘seramik şehri’ Jingdezhen ile kardeşlik anlaşması imzaladı. İznik şehri 2017 yılında Jingdezhen ile kardeş şehir oldu.

Tarihten bugüne kadar, ticaret ve kültürün birbirinden ayrılmaz olduğuna dikkat çeken Yazıcı,İpek Yolu sayesinde Fars bölgesindeki kobalt oksitle koyu mavi renklendirilmiş cam (苏麻离青) ve Çin’deki porselenlerin birleştirilmesiyle dünyayı büyüleyen mavi-beyaz porselenin ortaya getirildiğini hatırlattı.

Yazıcı, “Türkiye-Çin porselen kültürü ve ticaret alışverişinin elçisi olmaktan mutluluk duyuyorum”diye konuştu.

Share this story on

Messenger Pinterest LinkedIn